Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Merve Toy'un sunduğu Rafine Sohbet programına konuk oldu. Buruk; Avrupa Ligi'ndeki hedeflerinden Türkiye Ligi'ndeki şampiyonluk yarışına, Osimhen'in durumundan Icardi'nin yarattığı etkiye, Davinson Sanchez'in performansından Kerem Aktürkoğlu'nun ayrılığına, Mourinho'dan hakem performanslarına, altyapı çalışmalarından Arda Güler, Kenan Yıldız ve Hakan Çalhanoğlu'na, Erden Timur'un ayrılığından Muslera ve Mertens'in son durumuna, bek probleminden Barış Alper Yılmaz'a kadar bir çok konuda önemli açıklamalar yaptı.

OKAN BURUK'TAN ABONELİĞE DAVET ?

?️ Merve Toy: Biliyorsunuz ki her hafta çok kıymetli bir konuğumuz oluyor. Programlarımızın sizlere ulaşabilmesi için abone olmanız ve tabii ki bildirimlerinizi açık hale getirmeniz gerekiyor. Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, bu haftanın çok kıymetli konuğu. Hocam, hoş geldin.

?️ Okan Buruk: Hoş bulduk.

?️ Merve Toy: Yani, çok teşekkür ediyorum. Gerçi biraz zor oldu, ama yine de geldiniz.

?️ Okan Buruk: Yeni bir abone.

?️ Merve Toy: Ama abone olun siz de, izliyorsunuzdur herhalde.

?️ Okan Buruk: Takip ediyoruz.

OKAN BURUK’UN YURTDIŞI HEDEFLERİ

?️ Okan Buruk: Galatasaray'da iki sene daha sözleşmem var. O süre içinde iki tane daha şampiyonluk kazanmak istiyorum. Çünkü birincisi, beşinci yıldız hedefimiz var. Onu gerçekleştiren teknik direktör olmak isterim. Hem de dediğim gibi, Avrupa’da tekrar final oynayabilmek, yani o duyguyu yaşamak çok önemli. İleriye dönük olarak, bir Türk olarak yurt dışında çalışmayı da isterim. Tabii ki burada hedefler var. Mesela Premier Lig, Serie A gibi Avrupa’nın en önemli liglerinden birinde çalışmak. Bir Türk teknik direktörü için bu bence çok önemli. Çünkü çok fazla futbolcumuz bu liglerde oynuyor ve aslında Avrupa’da önemli bir ses getiriyor oyuncuların başarısı. Ama belki Türk teknik direktörler de zamanla Avrupa futbolunda daha fazla yer alır. Benim için, yani kendimden bahsedersem, birinci amacım kısa vadede Galatasaray’ın teknik direktörü olarak uzun yıllar devam etmek. Bunu net bir şekilde söyleyeyim. Ancak ileride bir gün, tabii ki futbolun içinde kısa vadede çok şey değişebiliyor. Başarı ya da başarısızlığa bağlı olarak durumlar farklılaşabiliyor. Ama ileride bir gün, dediğim gibi, daha farklı bir ligde çalışmak, daha farklı bir ülkede bulunmak istiyorum. Futbolcu olarak bunu yaptım; İtalya’da oynadım, üç yıl orada kaldım. Bu deneyim hem futbol anlamında hem de hayatıma çok fazla şey kattı. O yüzden yeni ülkeler, yeni futbol anlayışları, yeni lig, yeni oyuncular... Bunları ileride bir gün tekrar yaşamak isterim.

OKAN BURUK’UN EN ÖNEMLİ HOCALIK ÖZELLİĞİ

?️ Okan Buruk: Ya şöyle, hedef seçmek bence çok önemli. Doğru hedefi oyuncuya aktarabilmek. Galatasaray’a ilk geldiğimde, dediğiniz gibi, kötü geçmiş bir sezonun ardından geldim. Aslında o dönem ne transfer yapılmış ne başka bir şey olmuştu. Yönetim yeni seçilmiş, teknik direktör yeni gelmişken hedefimizin şampiyonluk olduğunu net bir şekilde söyledik. Ardından oyuncularımızla birlikte bu hedefe doğru gittik. Bu sene de aynı şekilde bu hedefi koyduk aslında. Yani, her sene o hedefi koyuyoruz. Bu sene de hem tekrar şampiyonluk hem de maç kaybetmemek üzerine hedefimizi belirledik. Bence, kazanmayı oyunculara göstermek gerekiyor. En önemli şey bu. Bazen kazanamayabilirsiniz de, ama geçen sene mesela ikinci yarıda, "Bütün maçlarımızı kazanacağız," demiştik. Belki oyuncu o anda aklından, “Bütün maçlarımızı nasıl kazanacağız?” diye düşünüyor. Ama her maç, onlara “Bütün maçları kazanacağız” hedefini yüklemek bence çok önemli. Yani onlara bu hedefi aşılamak, en önemli şeylerden biri. Tabii ki bunun yanında çalışmak, iyi antrenman yapmak, maçtaki stratejilerimizi doğru bir şekilde oyunculara aktarmak da çok önemli. Ama benim açımdan baktığınızda, Galatasaray’da da, Başakşehir’de de, diğer çalıştığım bütün takımlarda da hep kendi oyunumu oynamaya çalıştım. Yani, kime karşı oynarsak oynayalım, daha dominant olan, o dominasyonu gösteren bir oyun ortaya çıkarmaya çalıştım. Bunu Galatasaray’da da yaptık. Özellikle geçen sene Şampiyonlar Ligi’nde bunu gösterdik. Bu sene Avrupa Ligi’nde de aynı şekilde yapmaya çalışıyoruz. Yani, kendi yolumuzda, kendi oyunumuzla hedeflerle birlikte o başarıya ulaşmak için, o hedefi önüne koymak çok önemli. Tabii ki bazen olur, bazen olmaz, bunu da kabul etmek gerekiyor. Futbol bu; bazen topun içeri girmediği anlar olur. Elinizden geleni yaparsınız, belki her şeyi doğru yaparsınız ama yine de olmaz. Bazen ise yanlış yaparsınız, ama yine de olur. Futbolun böyle farklı bir dinamiği var. Mesela, yanlış bir kadro çıkarırsınız ama maç öyle istediğiniz gibi gider ki her şey yolunda ilerler ve o maçı kazanırsınız. Futbolda çok fazla gelgit var, oyun içindeki topun içeri girmesi veya girmemesi, bu da başarıyı ve başarısızlığı getirebiliyor. Ama önemli olan, bu hedefi onlara gösterebilmek.

OSIMHEN, GALATASARAY’DA KALACAK MI?

?️ Merve Toy: Osimhen’i mi soruyorlar, Muslera’yı mı soruyorlar ya da daha genel başka bir şey mi soruyorlar? En çok ne reaksiyon alıyorsunuz?

?️ Okan Buruk: Biraz şey değişiyor, yıllar içinde. Yani şu andaki gündemdeki şey, o işte, Osimhen kalacak mı üzerinden bir şey var.

?️ Merve Toy: Kalacak mı peki, onu da sormuş olalım, taraftar bahanesiyle.

?️ Okan Buruk: Çok erken tabi, yani burada tabi ki ben kalmasını isterim. Galatasaray taraftarları da kalmasını ister. Oyuncu burada mutlu, yani oynadığı oyundan mutlu ve sene sonuna kadar da çok önümüzde zaman var aslında. Yani orada oyuncuyu da çok böyle etkilemeden çünkü mutlu, her şey yolunda gidiyor. Hani biz istiyoruz ama bunun için tabi erken. Yani biraz daha zaman geçmesi gerekiyor. Bu şeyin oluşması için ama dediğim gibi, yani Galatasaray’ın niyeti, yani Galatasaray her zaman eğer oyuncu da bunu istediği takdirde her zaman oyuncuları tutmak için elinden geleni yapar. İki sene önceki Icardi örneği gibi. Yani Icardi bize ilk kiralık olarak geldi ve inanılmaz bir etki yarattı. O da çok mutluydu burada. Galatasaray, kendi imkanlarının çok üstünde bir şartları zorlayarak Icardi'nin tekrar burada oynamasını sağladı. Hani burada Başkanımız Dursun Özbek ve yönetim kurulumuz bu anlamda gerçekten yani biz ne istersek yapıyorlar ve bize bu anlamda çok önemli destek veriyorlar. Yine Osimhen konusunda da, yani ne gerekiyorsa yapacaklarını ben çok net bir şekilde hissediyorum. Ama dediğim gibi, hem erken, oyuncuyu da burada çok fazla kafasını karıştırmadan, yani sadece futbola odaklı gitmek gerekiyor. Diğer iş, daha sonra konuşulacak şey olacaktır.

?️ Merve Toy: Icardi gibi, Osimhen de burada mutlu görünüyor. Yani, şartlar oluşursa kalmak arzusunda olduğu gibi bir şey var.

?️ Okan Buruk: Yani, çok mutlu, takımı sahiplendi. Gerçekten onlar için çok farklı. Yani, nerede oynarsanız oynayın. Hani İtalya Ligi'nde, Fransa Ligi'nde oynamış, Almanya Ligi'nde oynamış bir oyuncu ama bence bizim stadımızın atmosferi çok daha farklı. Yani oraya gelen oyuncular, rakipler bile çok etkileniyor. Şimdi biz bazen transfer dönemi, tabi ki oyuncularla birebir görüşmeler yapıyoruz. Eski oynadığımız takım oyuncularıyla yaptığımız görüşmelerde ilk söyledikleri şey, "İnanılmaz bir atmosferdi. Ben orada oynamayı çok isterim." Yani, gerçekten birçok oyuncu da bunu yaşadık. Daha sonra işte alıyorsunuz ya da alamıyorsunuz, o ayrı bir şey ama buradaki atmosferi yaşayan rakip oyuncu bile, hani bizim stadımızdan, taraftarımızdan inanılmaz etkileniyor. O yüzden, yani kendi oyuncularımızın etkilenmesi de gerçekten, yani onu başka bir yerde çok zor yakalarlar. Yani bu hava, burada oynamak gerçekten Osimhen için de bence çok değerli. Hani onun oyuna kendini nasıl verdiğini, takıma nasıl katkı sağlamak istediğini çok net bir şekilde görüyorsunuz.

OSIMHEN’İN HANGİ ÖZELLİĞİ OKAN BURUK’U DAHA ÇOK ETKİLEDİ?

?️ Okan Buruk: Beni en çok etkileyen, onun tam bir takım oyuncusu olması. Golcü, ama sadece gol atmak için uğraşmıyor. Takımın kazanmasını birinci plana alıyor. Bence bu çok değerli. Mesela, karşı karşıya kalıyor, pozisyon belki gol olacak ama daha müsait olan arkadaşına pas atabiliyor. Bence bir forvet oyuncusu için bunu yapabilmek, onun takımı nasıl sahiplendiğini ve galibiyeti, takımın başarısını ne kadar ön planda tuttuğunu gösteriyor. Benim için en değerli şeylerden biri bu ve onu gördüğünüzde şaşırıyorsunuz. Mesela, bir arkadaşının yardımına koşması, oyun içerisinde bazen savunmaya gelip top çıkarması... Bir Bodrum maçında en son bunu görmüştüm. Savunmaya kadar gelip ceza sahası içerisinde bir atağı kesti. Onun özelinde baktığımızda, tabi ki santrafor, golcü... Havadan çok iyi, vuruşları çok iyi, savunma arkası koşuları iyi, yani bunlar bildiğimiz şeyler. Ama takımın başarısına sahip çıkabilmek, takım oyuncusu olmak, beni en çok şaşırtan şeylerden biri. Bu kadar takımı sahipleneceğini düşünmüyordum.

G.SARAY’IN 2000 KADROSU MU YOKSA MEVCUT KADROSU MU DAHA İYİ?

?️ Okan Buruk: 2000’de ben de oynadığım için şimdi oraya doğru şey gidiyor.

?️ Merve Toy: Hocam, ama kendinize +1 verebilirsiniz yani.

?️ Okan Buruk: Teknik adam olduğum için, o da ayrı bir şey.

?️ Merve Toy: Kurduğum takım mı oynadığım takım mı?

?️ Okan Buruk: Bence 2000 kadrosu, tabi çok uzun yıllar boyunca böyle oluşmuş bir ekipti. Hani, 6-7 senelik bir emeğin karşılığıydı. O takım, bir arada oynaya oynaya, aynı oyuncuların üzerine yeni oyuncular eklenerek bir yere gelmişti. Bence çok önemli bir kadroydu, çok başarılı bir kadroydu. Oyun da çok başarılıydı. Ben şu anda oynadığımız oyunu da oraya yakın başarı da görüyorum. Tabi, aynı başarıları kazanmadan bir şey söylemek imkansız. Ama oyuncu kapasitesi ve aile olmak bence çok önemli. O zaman da bir aileydik, şimdi de iyi karakterlerle bir aile olabiliyoruz. Mesela antrenman sahamıza baktığınızda, Mertens’in oğlu Ciro geliyor, Kerem’in çocukları geliyor, Kaan’ın çocuğu geliyor, benim oğlum orada. Oyuncuların çocukları gelip gidiyor. O yüzden birbirlerine olan şakalarından, birbirine sarılmalarından, birbirine vurmasından... Yani o döneme çok benzetiyorum. Ortam olarak, oyuncu kalitesi olarak gerçekten benzer. Ama o zaman çok önemli başarılar yakalandı. İnşallah bu takım da o başarıları yakalar ve bu takım, o takımın önüne geçer. O zaman bunu söyleyebiliriz. Ama benzer yanları çok fazla. Oyun olarak da bence, özellikle bu sene oynadığımız Tottenham maçı, yani o zamandaki oynadığımız oyunlara çok benzer. Belki de üstüne çıktığı bir oyun oldu. Yani ilk defa bir takımın bu kadar oyunu domine ettiğini net bir şekilde gördük, özellikle bir Premier Lig takımına karşı. O yüzden benzer yerleri var. Bu takımın da daha iyi olduğu özellikler var. Ama diğer takımın, dediğim gibi daha büyük başarıları var.

“DAVINSON, TOTTENHAM’IN BÜTÜN STOPERLERİNDEN İYİ”

?️ Merve Toy: Emre Aşık’ın bir açıklaması var, Davinson’un Van Dijk’ten daha iyi olduğunu söylediği. Katılır mısınız?

?️ Okan Buruk: Formda bir Davinson, elit stoperler arasında kesinlikle yer alır. "O ondan daha iyi, şu bundan daha iyi" gibi bir kıyaslama yapmak zor. Çünkü stoperlerde hepsinin en iyi olduğu bir özellik yok. Biri daha hızlı oluyor, bir diğeri topu daha iyi kullanır, şimdi biri kafa toplarında daha iyi oluyor, biri yerden daha iyi oluyor. O yüzden, direkt olarak "Ondan daha iyi" demek zor. Ama mesela Tottenham maçında, Davinson Sanchez’in Tottenham’ın bütün stoperlerinden daha iyi bir performans sergilediğini söyleyebiliriz. Zaten Tottenham’dan aldığımız bir oyuncu. Davinson’a baktığımızda, o maçta Tottenham’ın tüm stoperlerinden daha iyi bir oyun ortaya koydu.

MERTENS VE MUSLERA’NIN SON SEZONU MU?

?️ Merve Toy: Mertens demişken, Mertens’in de son sezonu olacak gibi görünüyor.

?️ Okan Buruk: Geçen sene de öyle demiştik. Bir sene uzattık.

?️ Merve Toy: O yüzden kesin bir şey söyleyemedim. Ben de "öyle görünüyor" dedim ama…

?️ Okan Buruk: Bazen Muslera için de hep "son sezon" diyoruz ama…

?️ Merve Toy: Muslera’nın da, onu da ilave edelim o zaman.

?️ Okan Buruk: Sezon bittikten sonra, oyuncuların performansına ve takımın yapısına bakıp karar veriyorsunuz. Bazen oyuncu da bir sene daha devam etmek isteyebiliyor. Yani, "Son senem" diyor ama futbolu bırakmak gerçekten zor. Hele başarılı bir şekilde oynarken bırakmak, bazen daha da zor oluyor. Bu, zor kararlar olabiliyor. Mesela, geçen sene Mertens için de öyle bir şey vardı. Daha sonra konuştuk, o bir sene daha oynamayı istedi. Biz de onunla devam etmeyi düşündük. Şu anda yine o mutluluk devam ediyor. Yani, sezon bittikten sonra bunlar daha net bir şekilde belli olur ama başarı, bence oyuncuların devamlılığını artırıyor.

GALATASARAY’IN DEVRE ARASI TRANSFER STRATEJİSİ

?️ Merve Toy: Devre arası yaklaşıyor ve hep transferden bahsediliyor. Hani gitme ihtimali olan isimler var, Mertens var, Muslera var. Bu sezon için olmasa dahi, özellikle Muslera’nın devam etmemesi durumunda Galatasaray kalesi için ne tür planlar yaptığınızı merak ediyorum. Çünkü şöyle, herhangi bir takımın kalesi gibi bakmak çok mümkün olmuyor. Taffarel’den Mondragon’a, Muslera’ya... Galatasaray çok uzun yıllar bel kemiği niteliğinde kalecileri olmuş bir takım. O yüzden böyle bir ekstra önem arz ediyordur diye düşünüyorum.

?️ Okan Buruk: Kesinlikle, yani aslında her mevki için bunu yapıyorsunuz. Her mevkide en iyi oyuncuyu bulmaya çalışıyorsunuz. Muslera’nın, dediğim gibi, sezon sonu vereceği karar önemli. Oraya tabi ki bir hazırlık yapıyorsunuz. Yine bu sene de, geçen sene Günay’ı almıştık. Günay bu anlamda takıma çok olumlu katkı veriyor. Yine genç kalecilerimiz var, işte Batuhan gibi, Jankat gibi. Jankat’ı kiraya vermiştik, onlar geri dönecek. Yani bir yandan Türk kaleci de yetiştirmeye çalışıyoruz. Ama onun dışında, bir hazırlığımız olması kesinlikle gerekiyor. Bir sonraki sezon için, yani Muslera’nın durumuna göre, onun vereceği karara göre bir hazırlığımızın olması gerekiyor. Bunu da herhalde ocak ayından sonra daha net bir şekilde düşüneceğiz, göreceğiz ama hep söylüyorum, yani kaleci için bence formda bir kaleci, çalışkan bir kaleci, profesyonel bir kaleci için aslında yaş bir kriter değil. En son Buffon’u hatırlıyorum, herhalde 42-43 yaşında falan bıraktı. Kaleciler için bu yaş meselesi biraz daha ortadan kalkıyor aslında. O yüzden, Muslera’nın orada vereceği karar bu anlamda önemli olacak. Biz hazırlığımızı her zaman yapacağız ama aslında her mevki için bunu yapıyoruz.

“KEREM’İN GİTMESİ YUNUS’A FIRSAT YARATTI”

?️ Okan Buruk: Kerem gitmek çok istedi. Aslında gittiği zaman bizde de son 2 hafta çok iyi oynamıştı ve yine skorla gitti aslında. En son oynadığı maç, yanlış hatırlamıyorsam, Adana Demirspor maçıydı. Orada gol atmıştı, gol pası vermişti. Aslında skorla yükselerek giden bir dönemde önemli bir teklif geldi. Onun için çok gitmek istedi, çok bastırdı ve kulübümüz de bunu kabul etti. Gitmeseydi, tabi ki Kerem’in bizim üçlü savunmada da, dörtlü savunmada da yeri vardı. Yani, ne oldu? Aslında Yunus’a bir fırsat çıktı. Yunus’a forma şansı çıktı. Yunus da çok beğendiğimiz ve hep beklediğimiz bir oyuncuydu. Hep şunu derdik: “Yunus çok yetenekli, belki de en yetenekli oyuncu Yunus ama bir türlü bunu sahaya yansıtamıyor.”

?️ Merve Toy: Ama anlatmak durumunda kalıyoruz, oynatamıyoruz. Yunus çok yetenekli…

?️ Okan Buruk: Antrenmanlarda çok iyi ama bunu bir türlü maça yansıtamıyor. Yunus’la ben hatta Adana’da konuşmuştum. Maç öncesi, iyi çalıştığını, iyi olduğunu, aynı şekilde devam etmesi gerektiğini ve ona az forma şansı verdiğimi söyledim ama devamında ona daha çok forma şansı verdik. O da aldı, çok iyi oynadı ve tekrar milli takıma kadar yükseldi. Bence Yunus için bu önemli bir şans oldu. Yunus’la Kerem de biliyorsunuz, birbirine çok yakın iki arkadaş. Aslında Kerem’in ayrılmasının faydalarından biri, Yunus’a bir alan açılması oldu. Belki yine rekabet olacaktı, Yunus tekrar o formayı alma şansı bulacaktı ama çok kısa vadede Yunus’a hemen, özellikle sol kanatta bir yer açıldı. Yunus hep sağ kanat oynayan bir oyuncuydu ama ilk defa kariyerinde bu kadar çok sol kanatta oynuyor. Bence orada da çok iyi oynadı. Avrupa Ligi’nde 4 tane gol attı, gol krallığı yarışında da öne çıktı. Ligde veya yaptıklarıyla falan, bence çok üstüne koyarak gidiyor.

MAURO ICARDI ETKİSİ

?️ Okan Buruk: Bence son 2 seneye baktığımızda, bu seneyi de sayarak 2.5 yıl diyelim, Galatasaray’ın taraftar sayısını ve kitlesini çok artırdı. Birincisi Icardi, kimliğiyle, çizdiği profil, her şeyiyle; saçından, giydiği kıyafetine kadar inanılmaz bir şekilde futbol sevgisini artırdı. Çocukların bu kadar futbolu sevmesini görmek çok etkileyici. Artık bakıyorum, bütün okullardaki çocuklar... Sadece Galatasaraylı olanlar değil, bir kısmı da ekstra Icardi sayesinde Galatasaraylı olanlar var. Hem Galatasaray’ın başarısıyla da bu birleşti. Tabii ki bunu sadece Icardi üzerinden değerlendirmemek lazım. Galatasaray’ın başarısı, Icardi’nin çizdiği profil ve gerçekten bu, hem oyuncuların hem de çocukların futbola olan sevgisini ve ilgisini artırdı. Artık futbolla ilgili her şeyi biliyorlar. Yani, ben bir dönem hatırlıyorum, bu kadar futbolun gündemde olmadığı zamanlar vardı. Şimdi 3-4 sene öncesine gitsem, futbol bu kadar gündemde değildi; çocuklar için ya da 7’den 70’e herkes için. Şu anda inanılmaz bir şekilde Türkiye’deki futbolun reytinginin arttığını çok net bir şekilde görüyoruz. Çok büyük bir ilgi var. O yüzden kazanmak, kaybetmek aslında biraz daha önemli oluyor. Yani herkesin birbirini kızdırdığı, sosyal medya üzerinden değil, evinde de, mahallesinde de, kahvede de, okulda da... Herkesin birbirine gerçekten büyük bir çekişme sağladığını görüyoruz. Bunda da Icardi’nin çok büyük bir payı olduğunu düşünüyorum.

?️ Merve Toy: Yani Galatasaray’ın taraftarlarının oluşmasında etkili isimlerden biri.

?️ Okan Buruk: Çok net görüyoruz. Sahaya çıkan çocukların neredeyse 10-15 tanesi onun etrafında duruyor, böyle bir yuvarlak içinde. O yüzden Icardi’nin varlığı bizim için çok önemliydi. Tabii ki oyunculuğu çok değerliydi. Takım içinde önemli bir karakterdi, önemli bir liderdi ve takıma da bunu net bir şekilde veriyordu. O yüzden onun yokluğunu tabi ki çok arayacağız. Yaklaşık 6 aylık bir süreç, çok uzun bir süreç olacak bizim için, zor olacak ama elimizdeki oyuncular da çok güçlü. Yine hem takım kaptanı olarak hem saha içerisinde bu performansı taşıyacak. Yine Osimhen gibi, Batshuayi gibi forvette önemli iki tane oyuncumuz var. Onlar, Icardi’nin yokluğunda, onun takıma vereceği katkıyı en maksimum şekilde vermeye çalışacaklar. Ama bence önemli bir karakterdi Icardi. Yani bu süreçte olmaması, onu özleyeceğiz kesinlikle.

ERDEN TİMUR’UN AYRILIŞI

?️ Okan Buruk: Burada yöneticilerimiz, hepsi inanılmaz emek veriyorlar, vakitlerini harcıyorlar. Çünkü birçoğu çok önemli iş insanları, kendi işlerini bırakıp Galatasaray için uğraşıyorlar. Erden Timur da aynı şekilde, kendi işlerini bırakıp sadece Galatasaray için çalıştı. Şu anda da aynı şekilde, birçok yöneticimiz kendi işlerini bırakıp Galatasaray için bir çaba sarf ediyorlar, vakitlerini veriyorlar. Onların takımın yanında olmaları, takımın içinde olmaları, iletişimleri çok önemli. Erden Bey de bunu çok iyi bir şekilde yapıyordu. Yani, tabi alışkın olduğunuz bir düzenden çıkmak her zaman zordur. Yeni bir düzen kurmak için de bir vakte ihtiyacınız oluyor. Bir de çok fazla şey Erden Timur’un üzerinden yürüyordu, görev dağılımı onun üzerinden oluyordu. Burada da bununla ilgili biliyorsunuz, başkanımız sezon başında açıkladı. Yani hem transfer hem de diğer şeylerle ilgili her şey başkanımıza bağlı bir şekilde devam etti. Yöneticilerimizle ve yeni yöneticilerimizle birlikte bu süreci en kısa sürede toparlamaya çalıştık. Ama dediğiniz gibi, yani önemli bir figür. O geçiş süreci her zaman zor oluyor. Bu da tabii ki takımın oynadığı maçlara yansıyor. Maç kaybettiğinizde ise her şey daha çok gündeme geliyor aslında. Bizim için avantajlardan biri; benim orada olmamdı. Yani hem önceki süreçte hem yeni süreçte hep orada olmam. Ortamı tanımam, oyuncuları tanımam, oyuncuların performansları ama baktığınızda yani şu da net bir şekilde söyleyebiliriz; herkes için, benim için de, diğerleri için de, işte "aslolan Galatasaray" diye bir şeyimiz vardır bizim.

“MOURINHO’NUN DEĞERİNİ BİLMELİYİZ”

?️ Merve Toy: Türkiye sezon başı itibarıyla çok sansasyonel bir transfer yaptı. Fenerbahçe’ye Jose Mourinho geldi, teknik adam olarak. Şimdi, sizin teknik adamlık kariyeriniz öncesinde oyunculuk kariyerinizde de kendisi çok bilindik bir teknik adamdı. Dolayısıyla Fenerbahçe’nin yıldız transferi olmuş oldu. Ama sürekli bir gerilim ortamı hakim olduğu için Mourinho da çok hızlı adapte oldu zaten. Hani bir şekilde sivri açıklamalarıyla bilinen de bir isim dünyada.

?️ Okan Buruk: Tam tersi bence, zaten o bundan önceki döneminde de bunu yapabilen bir teknik adamdı.

?️ Merve Toy: O yönüyle biliniyor yani, aslında öyle bir şöhreti vardır.

?️ Okan Buruk: O yönü olan biri, yani o Türkiye'den çok, onun stratejisi. Tabii bu bir strateji. Yani o stratejiyi çalıştığı bütün ülkelerde uygulamaya çalışan, uygulayan bir insan. Geçen de söyledim, bence onun burada olması çok güzel. Yani Türk futbolu içerisinde olması çok güzel ve rakip olabilmek de bence hepimiz için çok güzel. Dediğim gibi, değerini bilmemiz lazım. Bu tür önemli isimlerin, önemli teknik adamların - futbolcular için de geçerli - ülkemize gelip çalışmaları bence Türk futbolunu daha yukarılara çıkaracaktır diye düşünüyorum. O yüzden saygı duymak gerekiyor. Sonuçta bir strateji. O strateji olduğu için o konuşmaları yaptığında çok net biliyorsunuz. Yani benim için de konuştuğu, Galatasaray için de konuştuğu, diğer takımlar için de bazen bunları duyuyorsunuz. Ama dediğim gibi, o bir strateji. Orada siz ona bazen iyi bir şekilde, bazen gülerek geçeceksiniz, bazen farklı şekilde geçeceksiniz. Ama dediğim gibi, önemli olan bence bu tür önemli bir ismin Türkiye'de olması.

MUSLERA’NIN MOURINHO AÇIKLAMALARI

?️ Merve Toy: Muslera'nın, Mourinho'nun Türk futboluyla ilgili yaptığı değerlendirmeleri eleştirdiği bir açıklama vardı. Sert bir dille eleştirdiği diyebiliriz. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?

?️ Okan Buruk: Eğer siz bir şey konuşuyorsanız, size başka biri de cevap verebilir. O kişi bir başkan olabilir. En son mesela Mourinho, bizim Metin Bey’e, Metin Öztürk’e bir cevap verdi. Orada bir hoca, yöneticiye cevap verdi. Yani karşılıklı bu yapılan konuşmalara göre siz de cevap verebilirsiniz. Muslera da kendi duygularını dile getirdi. Ben bunu yanlış bir şey olarak görmüyorum. O da duygularını dile getirebilir. Çünkü sonuçta bir oyuncunun verdiği bir emek var. Siz oyuncunun verdiği emeği hiçe sayarsanız, oyuncu da size cevap verebilir. Herkes size cevap verebilir. O yüzden bunu yanlış bir şey olarak görmüyorum. O anki duygularını dile getirdi. Dediğim gibi, teknik adamlar da bazen maç sonu ekstra duygusal konuşmalar yapabiliyor. Muslera'nın sinirlenmesi de maç sonu verilen iki penaltı kararıyla ilgiliydi. Kaleciler gol yedikçe daha da sinirlenirler. Penaltı olduğuna yüzde yüz inanmadığımız iki tane penaltı aleyhinize verilince bu sefer o da kendi kafasında başka şeyler aradı. Yani, o yüzden onun konuşması ve verdiği cevap da bunun üzerinden değerlendirilmeli. Ama dediğim gibi ben bunu çok yanlış olarak görmüyorum.

Kaynak: Rafine TV